Seyahat

Tarihi Meriç Köprüsü’nün bilinmeyen mimarı ortaya çıktı

“HEM MECİDİYE HEM DE MAHMUDİYE ADINI ALMIŞ”

Köprünün Sultan II. Mahmut döneminde yapıldığı için ilk adının da Mahmudiye Köprüsü olduğunu dile getiren Bayatlı, “diğer ismi de Mecidiye Köprüsüdür. Burada isim almasının hem Mahmudiye hem de Mecidiye isimlerini almasının iki nedeni var. İlk neden II. Mahmut döneminde olması. Sultan II. Mahmut Han 1831 senesinde Edirne’ye uğradığında burada eski ahşap bir köprü olduğunu görmüş. Çok orijinal bir ahşap köprü, bunu gördükten sonra; ‘burayı taş köprüye çevirin’ diye talimat veriyor. Fakat o dönemde Hassa Mimarlar Ocağı kaldırılmış ve Ebniye-i Hassa Teşkilatı kurulmuş. Yeni bir sisteme geçilmesi büyük bir karışıklığa neden oluyor. Bu durumdan dolayı bir karışıklık olmuş tarihi kaynaklarda. Ancak bu tip durumlarda biz arşivlere bakıyoruz. Arşivlerde yakaladığımız adıyla Meriç köprüsü ikinci köprü adıyla geçiyor” diye konuştu.

“ARŞİVLERDE MİMARI NET ŞEKİLDE İŞARET EDİLİYOR”

Osmanlı arşivlerinde köprünün, bugüne kadar bilinmeyen mimarına da rastladıklarını anlatan Bayatlı, “Arşivlerde köprünün Hacegandan Edhem Efendi marifetiyle yapıldığı yazmaktadır. Bu bize köprünün mimarını net bir şekilde işaret ediyor. Bir Türk mimarı olarak biliniyor. Mimarının bilinmemesi bizim için çok önemliydi. Yani neden bu köprünün mimarını bilmiyorduk? En çok merak ettiğimiz konulardan birisi buydu. Daha sonra detaylı bir incelemeyle ulaşabildik. Tarih bilimi bu şekilde ilerliyor. Buna ulaştık ve inşallah ileride çalışanlar için güzel bir kaynak olacaktır” ifadelerini kullandı.

“OSMANLI ARŞİVLERİNDE YAZIŞMALAR MEVCUT”

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’ndaki Osmanlı arşivlerinde, söz konusu dönemle ilgili birçok yazışmanın olduğunu da kaydeden Bayatlı, “Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı arşivlerinde bu tip yazışmalar mevcut. Ebniye-i Hassa Teşkilatı kendi arasında yazışmış. Tabi padişah köprünün emrini verirken, takip de ediyor. Bu sistemi değiştirdiği için durumun farkında. Hatta köprünün yapımı için 150 bin kuruş kendi cebinden para aktarıyor ve bitişini takip ediyor. Hatta diyorlar ki; Resmi Küşadı, yani açılışı yapıldı. Ondan sonra açılıştan dolayı köprüyü kontrole elemanlarından Rüşdü Halife’yi gönderiyor ve bu kontrol sonrasında falanca kişi marifetiyle açıldı diye, yazılmıştır. Biz bu yazışmalardan köprünün mimarına ulaşıyoruz. Kendi Osmanlı Devlet Arşivlerimizden faydalanarak bu kaynaklara ulaşıyoruz. Bugüne kadar kaynaklarda Meriç Köprüsü’nün mimarına rastlamamıştık, yeni bir bulgu” dedi.

İlgili Haberler